ÖNCE ortada Kanlı Ay gibi bir durum yok,
Ay sadece kırmızı görünüyor !
28 Eylül’de Gökyüzünde Dolunay doğuyor
Güneş Tutulmasındaki Yeniay’dan sonra,
Zodyak’ta Koç’ta,
yeryüzüne ben varım’demek için gelmiş
Arketip Mars’ta tutuluyor.
MARS hayatta kalmak, bir savaşçı olarak
yaralarla ayağa kalkabilmektir.
BU defa tutulmalardaki kadersel dönüm noktaları
rezoransı ben-benlik alanımızda olacaktır.
Tutamayacağımızı bildiğimiz sözlerde,
ihlal edilmesine izin verdiğimiz ama ihlal oldukça
“ben” olmaktan çıkıp uydu-kurban-bağımlı olduğumuz
her çeşit iletişimde ilişkide,kapıya kadar gelip
çıkamadığımız yerlerde, bildiğimiz ama uygulamadığımız
çözümlerde Ay tutulacak.Mars’ın ateşi hayat için lazımdır
lâkin bunu kendini veya etrafını yakıp kavuran öfkede
mi? Kor ateşlerde veya “Son Pişmanlık Neye Yarar ?”
dramasında mı ? yaşayacağımız bizim irademizde…
AY Tutulması bitişlerdir, Ay duygulardır,sezgilerdir.
Mars bitişten sonraki başlangıçlara dair cesarettir.
Neyin biteceğini, neyin başlayacağını , neyin
eskisi gibi davranamayacağımız kadar değiştiğini,
neyin eskisi gibi davranırsak artık zarar vereceğini
bilmek deneyimi var Ay Tutulurken…
MİTOLOJojide Mars, en çok Aslan başlı
Tanrıça Sekhmet’tir,asıl gücün doğruluktan
geldiğini ve adaletin her zaman geleceğini
hatırlatır Sekhmet çünkü Maat’ın koruyucusudur.
Yara izlerinin üzerindeki şifadır,
yara izlerinin üzerinden geçerken eli
öfkeyi değil, nasıl öğrendiğini
hatırlayan savaşçıdır Sekhmet…
Ve Thor’dur Mars, yıldırımlarıyla…
Kahraman olacak kadar cesurdur,
çekici ile yıkabileceğinin de
yenileyebileceğini bilecek kadar da ateşli…
Ay Tutulmasında kuytular, yaralar tetikleniyor.
Bu dönemin bütün rüyalarında bireysel özel
rüyalar var. Sıkıntılı rüyalarda şifa var.
Geçmişle ilgili rüya sembolleri, toprakla ilgili
rüya sembolleri önemli dönüşüm sembolleri olabilir.
Danışanlarımla rüya okumalarında
bireysel sembollere rağmen,
renkleri yoğun ve belirgin rüyaların
dönüşüm ve şifa getiren rüyalar olduğunu deneyimledik.
Rüyada dikkatinizi çeken ilk hatırladığınız
yere yoğunlaşın, orası size şifayı ve rehberliği
açacak olan yerdir. Kök çakra çalışmaları,
kantaşı, kırmızı mercan ve bol topraklanma
bu dönemde destekleyici olacaktır.
Dolunay tutulurken,
savaşını kendinde bitirmeyi dileyen
barışı Gaiya yaymak isteyen
dibe vuran artık düşmeyen,
yine düşse de
yine daha iyi ayağa kalkacağını öğrenen,
gücünü en derinlerden
en derindeki cevherden alan Yolculara
karanlıklarda ateş olsun.
Dedi ki Yolcu
“Yol benim,
Yol Hakikatle benim aramda yürüdüğüm…”
Kardeşlikle.
aydakikedi.
“Ben herşeyin bir bir yok olmasına o kadar alıştım ki
Ve her şeyin bir bir varolmasına o kadar alışacağım ki
Bilirsin neler için çarpmıyor bir yürek. ”
Edip Cansever
