2016’da ilk Yeniay , Zodyak’ta Oğlak’ta,
özdisiplin,özdeğer deneyimleriyle
Arketip Satürn’de doğuyor.
Sol beyinde, analitik zihin ile düzen isteyen
koşullar, mevcut olanaklarda kararlılıkla
revize edilmesi gerekenler gündemimizde…
Satürn Yeniay’ları kadersel seçimler,
YOLa getiren, YOLu açan kulvar değişiklikleri
için sezgisel rehberlikler barındır.
Melankolik olabilecek kadar sarsılır,
ciddiyetten taş kalpli hale geliriz,
ancak kendimizi aşağı çekmekte ısrar ettiğimiz
durumlardan öyle gelişmelerle, öyle raslantılarla
ve öyle iyileştirmelerle çıkarır ki…
Tırnaklarımızı yerken, bir süre sonra “iyi ki oldu”
larda buluruz kendimizi…
Bir de Canım Cicim Merkür’ün Retrosundaki
“geçmişi de derleyip topla” mesajını ve
geç kalmalarını eklersek bu Yeniay’da epey işimiz var.
Mitolojide Kronos zamanın, düzenin, yasanın
asla sapmayacak döngünün tanrısıdır,
Bununla beraber Maskülen Master Satürn,
Gölgenin gerekçelendirdiği kaçışların
önünü keserek YOLu gösterir.
Satürn Kök arketiplerden,
bu Yeniay Rüyalarında aile, otorite sembolleri,
köklenmek, bağlanmak,bağımlılık ile ilgili
bireysel rüya sembolleri çok çarpıcı…
Danışanlarımla rüya okumalarında
koyu sıkıntılı rüyaların
ardından gelen büyük şifalanmalara,
salıvermelere tanık olduk.
Koyu renkler, büyük ve yırtıcı hayvanlar
bireysel rüya sembolizmasında önemli
dönüşüm sembolleri olabilir.
Bu Satürn Yeniay’a kemikler ve
fosiller ile ilgili rüyaları
özellikle dikkate almanızı öneririm.
Koyu Mor imgelemleri,Moldovit, Obsidyen
destekleyici olacaktır.
İşaretler,Rüyalar, Olasıklar, Mümkünler…
nerede duruyorsan
geçmiş Olacak
göz açıp kapayana kadar rüya…
Merkezin Sensin
Tam orada Uyanmaya Muktedir Kainatsın !
Ve Merkez heryerde herşeyde
Bi Zaman Bi Mekan nihai anda…
Kardeşlikle
aydakikedi.
“…Ged, ne kaybetmiş ne de kazanmıştı,
ama kendi ölümünün gölgesini,
kendi ismiyle adlandırarak,
kendisini bütünlemişti;
tam bir insan olmuştu.Tüm kişiliğinin
bilincinde olan, kendisinden
başka hiçbir güç tarafından kullanılamayacak
veya ele geçirilemeyecek, o yüzden de
hayatını hayattan yana yaşayacak,
hiçbir zaman yıkım, acı, nefret ve
karanlığın hizmetine girmeyecek bir insan…”
Ursula K Le Guin.
